Çalışma koşullarından kaynaklanan tehlikelere karşı emniyet kemeri (güvenlik kemeri) kullanılması ile ilgili yasal düzenlemeye ait edinebildiğimiz ilk kaynak ABD Massachusset eyaletinde 1877 tarihinde yürürlüğe giren Fabrikalarda Kazalardan Korunma ile ilgili yasalardır. Bu yasada mil ve dişli sistemlerin koruyucularla donatılması, makinelerin hareket halindeyken temizlenme yasağı gibi hükümleri yanında güvenlik kemerleri ile ilgili hükümler de vardır(1) .
Ülkemizde ise 1971’de yürürlüğe giren 1475 sayılı İş Yasası’nın 74. maddesine göre çıkartılan ve 1973’ de yürürlüğe giren İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü’ nün ((İSİG T) 521. maddesinde; “Korkuluklu platformlarla çalışılması imkanı sağlanamayan ve 4 metreden fazla yüksekliği bulunan binaların dış kısımlarında, çatılarda ve benzeri yüksek yerlerde, bakım ve onarım işleriyle her türlü bina sökme veya yıkma işlerinde gerekli güvenlik tedbirleri alınacak ve çalışan işçilere uygun baret, emniyet kemerleri ve bağlama ipleri gibi kişisel korunma araçları verilecek ve işçiler bunları kullanacaklardır” denilmektedir. 1974 yılında yürürlüğe giren Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü’ nün 7. maddesinde; “Yapı işleri’ nde kullanılan iskeleler, platformlar, geçitler, korkuluklar, merdiven parmaklıkları, güvenlik halatları ve güvenlik fileleri, zincirler, kablolar ve diğer korunma tedbirlerine ait araç ve gereçler ve işçilere verilecekgüvenlik kemerleri diğer malzeme ve araçlar; yapılan işe uygun ve işçileri her çeşit tehlikeden korumaya yeterli olacak ve kullanılan tesisat, terkibat, malzeme ve araçlar kaldırabileceği yüke dayanacak nitelikte ve sağlamlıkta bulunacak” denilmektedir. Bu tüzüğün 13. maddesi’ nde ise; “Yüksekliği tabandan itibaren 3 metreden daha fazla olan ve düşme veya kayma tehlikesi bulunan yerlerde çalışanla, kiremit döşeyicilerine, oluk ve her türlü dış boya işleri yapanlara, gır gır vinçleri çalıştıranlara ve kuyu, lağım , galeri ve benzeri derinliklerde çalışanlara güvenlik kemerleri verilecek ve işçiler de bu kemerleri kullanacağı” zorunluluğu getirilmiştir.
SSK Genel Müdürlüğü’ nün 1999 İstatistik Yıllığı’ nda iş kazalarının kaza sebeplerine göre dağılımının düşme ile ilgili karşılaştırması Tablo 1’ de belirtilmiştir.
Tablo 1: Türkiye’de SSK’ya bildirilen iş kazalarının kaza sebeplerine göre dağılımı
|
1994 |
1995 |
1996 |
1997 |
1998 |
Kaza sonucu düşmeler |
10 886 |
10 405 |
10 152 |
12 723 |
11 287 |
Toplam iş kazası |
92 087 |
87 960 |
86 807 |
98 318 |
91 895 |
(Kaynak: SSK istatistik yıllığı, 1998, Yayın No. 614, s.61)
ABD’ de 6 eyalette ölüm ile sonuçlanan kazaların % 9,5 ‘i aynı düzeye düşmeler, % 8,5’ i de daha aşağıdaki düzeylere düşmeler oluşturmaktadır (1) .
İngiltere’ de 1978 yılı içinde kaydedilen Endüstriyel Kazalar’ ın nedenlerine bakıldığında elle taşıma % 22,5 ile birinci sırayı alırken, insan düşmesi % 18,1 ile ikinci sırayı almaktadır (2) . Gerçi bu düşmelerin bir kısmı kaygan zemin, uygun olmayan ayakkabı, kötü merdiven, iyi yapılmamış – iyi korunmamış çalışma platformları, yerlerdeki korunmamış açıklıklar, yetersiz aydınlatma, sarsıntı vb. dir (1,3) . Yüksekten düşmeler ise genellikle düzde düşmelerden daha vahim sonuçlar vermektedir. Çünkü 75 kg ağırlığındaki bir insan 1m yükseklikten düştüğü vakit yere çarptığı anda hızı 5 m/sn olur ve yere çarpma darbesi ise 30 kg civarında bulunur. Aynı kimse 6 m den düştüğü takdirde yere çarpma hızı 12 m/sn ve çarpma darbesi ise 1500 kg civarında olacaktır (3) .
İşyeri kaza incelemelerinde veya basında “ yedi metreden düşen işçi öldü”, “Bir arıza onarımında çalışan ustanın emniyet kemerinin kopması sonucu düşüp öldü” gibi arzu edilmeyen haberler okuruz.
Çalışma yerinde bir tehlike / risk bulunduğunda bunu ortadan kaldırmak için (1.) Önce her türlü teknik / mühendislik çabanın gösterilmesi, (2.) Tehlikeyi kontrol etmek ya da azaltmak için (uyulması gereken ikinci yöntem ise) işlemin izole edilmesidir (ortamda önlem alınması ilkesi). (3. ) Sadece en son çare olarak da kişisel korunma teçhizatı düşünülmesi(4,3) temel ilkesini belirterek; özellikle yüksekten düşmelere karşı kişisel koruyucu teçhizatı olarak kullanılan emniyet kemeri ve diğer elemanları bu yazıda incelenmeye çalışılmıştır.
Emniyet Kemerleri:
Belirli işler yapılırken kullanılan ve giyilen, çok değişik şekillerde yapılan çeşitli (tiplerde) emniyet kemerleri vardır. Emniyet kemerleri ile birlikte emniyet ipi, çalışılan yere ve riske göre ( gerekli durumlarda) bağlantı kancası, düşme durdurucu, şok önleyici ve hayat ipi de kullanılabilir.
Bir çok ülkenin, güvenlik kemerlerinin modellerinin belirlenmesi, yapılış şekli ve testlerinde uyulması gereken (zorunlu) kurallarla ilgili ulusal standartları vardır. Ülkemizde yürürlükte bulunan İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü’ nün (İSİG T) 529. maddesinde “Emniyet kemerleri; kromlu kalın kösele kayışlardan veya keten, pamuk dokuma veya uygun diğer bir malzemeden yapılmış olacaktır. Emniyet kemerleri, en az 12 cm genişliğinde 6 mm kalınlığında uygun malzemeden yapılacak ve taşıma yükü en az 1150 kg olacaktır… denilmektedir. Emniyet kemerlerinin (bütün tiplerinin) yapımında göz önünde bulundurulması gereken nokta; eğer kullanıcı düşerse fiziksel zarar riskini en aza indirmek , aynı zamanda kullanıcının işine en az engel olmaktır.
Güvenlik kemerleri bir çok değişik iş kolunda kullanılır. Örneğin:
Genel amaçlı emniyet kemerleri (amaç, kullanıcının düşmesi halinde onu yakalamak ve düşülen mesafeyi sınırlamaktır), bir emniyet (tutma ipi ve metal elemanlardan meydana gelir. Bu tip emniyet kemerlerinde bazen (emniyet kemerini yerinde tutmak amacı ile) omuz ve bacak kayışları (şeritleri) de takılır. Bel tipi emniyet kemeri (bel kuşağı) omuz ve bacak kayışlarıyla beraber kullanılmadıkça tam bele bağlanır. Omuz ve bacak kayışları kullanılması halinde göğüs düzeyinden bağlanabilir. İkinci durumda amaç daha aşağı bir düşme durumunda iç organların zarar görme olasılığını azaltmaktır.
Bel tipi emniyet kemerlerinin genişliği İSİG T’ ye göre 12 cm olması gerekirken, ILO İş Sağlığı Güvenliği Ansiklopedisi’nde 7,5 – 10 cm, ABD’nin ANSI A.10.14 standartına göre de örgü türü emniyet kemerlerinin en az 5,2 cm(11) genişliğinde, bir sürtünme ile sıkma (tutma) tipli kendiliğinden kilitlemeli toka ile vücut etrafına bağlanan tipte olması önerilmektedir (2) . Bel (tipi emniyet) kemerlerinin bir ucu toka gibi bağlantı başlığından geçirilerek bağlanır. Bel kemerlerine bir D halkası takılmıştır. Bu halkaya emniyet ipinin bir ucu güvenli bir şekilde bağlanır. 1,3 cm kalınlığında naylon veya (bunun dayanıklılığına denk) başka bir ipten olan ve 1,5 m’ den (ABD’ de 1,8 m) daha uzun olmaması gereken güvenlik ipinin (5) diğer ucuna (kazara açılmaya karşı) güvenli olan ve kendiliğinden kapanması gereken değişik bir kanca (kara biner) bağlanır. Bu tip emniyet kemerlerinin diğer şekli paraşütçüler tarafından giyilen kayışlı olanıdır. Bazen de elbiseyle beraber olur.
Bir paraşüt tipi emniyet kemeri giyildiğinde – kullanıldığında, bir düşme anında vücut üzerine etki eden kuvvet sadece gövdeye (bele) bindirilmeden bacaklarda dağıtılarak absorblanır – engellenir.
Bir düşme durumunda meydana gelen darbe kuvvetinin miktarına etki eden üç önemli faktör vardır: (a) Düşen insanın ağırlığı, (b) düştüğü mesafe, (c) durma veya durdurmanın birden bire veya kademeli oluşu. Bu faktörlerden üçüncüsü olan durdurmanın birden bire veya kademeli oluşu diğer iki faktörden daha önemlidir (5,6) .
Çalışma metodu, bir yükseklikten düşme riskine maruz kalınan sürenin uzunluğu ve sıklığı gibi bir çok faktör güvenlik kemerlerinin tipini seçme kararını etkiler.
Bunların çift fonksiyonu vardır. Bir yandan kullanıcıya destek verir ve işini yaparken iki elini birden kullanabilmesini olanaklı kılar. Diğer yandan, yüksekten düşme tehlikesine karşı koruyucu görevi yapar. Bu tip emniyet kemerlerinin yapısı, genel amaçlı emniyet kemerine benzer. Sadece tek bir farkı vardır. O da bu kemerler bir D halkası ile iki noktadan bağlanmıştır. Tutma (emniyet) ipinin uzunluğu bazen sürtünme tipli toka ile ayarlanabilir (2) . Bu emniyet kemerlerine bazen iki emniyet ipi bağlanır. Örneğin bu durum cam temizleyicileri tarafından kullanılır.
Bu kemerler, kanallar, tanklar gibi tehlikeli olabilecek yerlere girerken kullanılır. Eğer kapalı yere giren kişi istediği halde dışarı çıkamıyorsa, onu kurtarmak için bu tür emniyet kemeri gereklidir. Bu kemerler, kayış takımları ve güvenli bir şekilde bağlanmış kurtarma ipinden oluşur. Kullanıcıyı bir menhole veya diğer bir açıklığa çekmek için kurtarma ipinde bir bel kayışı vardır.
Emniyet Kemerleri ve Hayat İplerinin Yapım Malzemesi
Dokuma (örgü) türü emniyet kemerlerinde farklı bir çok madde ve dokuma şekli kullanılır. Genellikle kare, sepet türü veya balık sırtı (zigzaglı) dokuma kullanılır. Aynı ölçüde ve kalınlıkta balık sırtı dokuma genellikle sepet türü dokumaya göre yaklaşık iki kat daha dayanıklıdır (5) .Ülkemizde en çok kullanılan pamuk örgü olanıdır. Fakat naylon, polyester gibi sentetik lifli örgülü olanlar da kullanılmaya başlanılmıştır. Omuz ve bacak kayışı genellikle yapay (insan yapısı) lif(ip)lerden yapılır. Hatta emniyet (tutma) iplerinde insan yapısı malzemeden yapılması önerilmektedir (2,5) . Çünkü bunlar sağlam, ağırlıkça hafif, küflenmeye ve rutubete dayanıklıdır. Yapay tutma iplerinin büyük miktarda gerilme gücü vardır. Çünkü vücudun düşmesi anında bunların üzerine önemli (miktarda) yük biner. Bazen tutma ipi mekaniksel hasarlara karşı, ipin üzerine PVC hortumundan bir kap geçirilmesi gibi malzeme ile korunur (2) . Bazı uygulamalarda, genellikle kimyasal ve yağlı işlerde örgü plastik veya neopren kauçuğu gibi maddelerle kaplanır veya emprenge edilir. Böylece istenen yağ ve asit sızdırmazlığı sağlanmış olur (6) . Sıcaklığın yüksek olduğu durumlarda da sıcaklığa dayanıklı malzeme kullanılma zorunluluğu doğar (2) . Parlayabilir tozlar, buharlar veya gazların olabildiği ve bir kıvılcımın patlamaya neden olabileceği yerlerde kullanılacak emniyet kemerlerinin (ve diğer elemanların) madeni kısımları kıvılcım çıkarmayacak cinsten olmalıdır (2) . Emniyet kemerleri ve hayat ipleri yapımında kullanılan malzemenin özellikleri aşağıda özetlenmiştir:
Naylon:
Eğ sağlam, bilinen insan yapısı iplerin en esneklerindendir. Kırılmaz, taşıması kolaydır (4) . Küfe, yağlara, organik solventlere, alkalilere, zayıf asitlere karşı dayanıklıdır. Kuvvetli mineral asitlerden, fenol,ik bileşiklerden ve sıcaklıktan etkilenerek zarar görebilir. Ultra viole (güneş ışını) ışınlarına karşı dayanıklığı iyidir. Hatta bu dayanıklılık ultra viole (UV) inhibitörleri tarafından artırılabiliş (9) . Yaş olarak da depolanabilir (4) .
Polyester:
Dayanıklılığı ve esnekliği naylon’ dan (önemsiz derecede) biraz daha azdır. Küf, yağlar, organik solventler ve bir çok mineral asitlere karşı dayanıklıdır. Alkalilerden biraz zarar görebilir. Ultra viole ışınlara karşı dayanıklılığı iyiden mükemmelliğe kadar değişebilir.
Polioleinler – polipropilen:
Orta derecede esnek, su geçirmez, organizmalara, asitlere , alkalilere ve solventlere (yüksek sıcaklık dışında) dayanıklıdır. Sıcaklık, oksijen ve gün ışığından zarar görebilir. (Ultra viole inhibitörleri ilave edilebilir. Uygun şekilde dengelendiğinde – stabilize – ultra viole ışınlara karşı naylon ve polyester’den daha dayanıklı olur.)
Doğal Manila ipleri:
Manila kendir – kenevirinden yapılan iyi (insan yapısı) iplere göre daha az direnç oranına sahiptirler. Yani aynı gerilme direnciini elde etmek i,çin daha geniş, daha ağır halat (ip) kullanılması gerekir. Sentetik halatlar kullanılarak bir çok düşme durdurucu (fall-arrest) teçhizat yapılabilir. Daha geniş manila halatları diğer teçhizatla birlikte kullanılmaz. Manila halatlarının şok absorbsiyon kabiliyeti (sentetiklerle karşılaştırıldığında) daha zayıftır. Çürüme, küf, asit ve alkalilere karşı dayanıklılığı zayıftır. UV ışınlara karşı direnci iyidir (9) .
Deri:
Bir doğal ürün olduğundan, kesitlerinde daima homojenlik yoktur ve her yerde aynı sağlamlıkta değildir. Bundan başka (üstelik) hava koşullarından çabuk etkilenir ve daima iyi bir bakım ve depolama gerektirir.
Metal elemanlar (Tokalar, D – halkaları ve kancaları):
Paslanmaz türden olmalıdır. Bunlar çelik veya hafif metalden yapılabilir (2) .
Kullanma süresi:
Kullanma süresi hakkında kesin bir şey söylemek oldukça güçtür. Çünkü, bir emniyet kemeri, halatı ve bağlantı ipi gibi teçhizat kullanılırken örneğin, kaynak hamlacının sıcaklığından dayanıklılığı azalır. Aynı firmaca aynı malzemeden yapılan bir başka teçhizat uygun koşullarda saklandığında, hiç kullanılmadan 20 sene bile özelliğini kaybetmeyebilir. Özellikle insan yapısı – sentetik malzemeden yapılmış teçhizat depolandıkları veya kullanıldıkları yerlerdeki boyaların içinde kullanılan çözücülerin zamanla içine nüfuz etmesiyle dayanıklılığı azalabilir. Kullanıcılar sürekli kontrol etmiş olsa bile bir sentetik teçhizat (kullanılmış olsun veya olmasın) üretici firma tarafından yapıldığı tarihten yedi yıldan daha eski olmaması gerektiği bazı yazarlarca belirtilmektedir (10) .
Kullanma yöntemleri:
Emniyet kemerlerini kullanacak kişiler, bunların uygun şekilde kullanılmaları konusunda eğitilmelidirler.
Genel amaçlı emniyet kemerlerinin uygun bir şekilde kullanımı çoğunlukla kullanıcının güvenli çalışma için bu teçhizata gereksiniminin olduğunu anlamasına ve bu nedenle gerekli hareketleri isteyerek yapmasına bağlıdır. Yani kullanıcı emniyet kemerini salt giymiş / takmış olmamalı, kullanırken gerekli yerlere uygun bir şekilde bağlantısını yapmalıdır. Genellikle emniyet kemerlerini kullanma / kullandırma bir hendikaptır. Çünkü emniyet ipinin kısa (yaklaşık 1,5 m ) olmasından dolayı kullanıcının hareketlerini sınırlandırır. Emniyet kemerlerinin ucundaki kanca (karabina) yeterli sağlamlıkta bir yere sıkı bir şekilde takılmalıdır. Bazen böyle bir dayanak oluşturmak için zincir veya çelik kablolardan yapılmış şeritler kullanma gereği doğar. Emniyet kancasının takılacağı yer (halka, zincir, çelik kablo vb.) genel ilke olarak teçhizatın izin verdiği kadar yüksekte olmalıdır (2,5,11)
Geri çekilme hareket serbestliğinin kısıtlanması bazen önemlidir. Bu duruma örnek olarak tutma (emniyet) ipinin kancası yatay bir şekilde gerilmiş çelik kabloya (halata) bağlanması / sürgülenmesi verilebilir . Hareket serbestliğinin sağlanabilmesi için diğer bir olasılık, genellikle dikey yönde, halat kilitlemeli düşme durdurucu aparatın kullanılmasıdır . Bel kemerinin D – halkasına doğrudan bağlanabilen bu basit aparat tutma ipi boyunca kayabilir. Düşme durdurucu yük altında olmadığı (düşülmediği) zaman ip boyunca kolayca hareket ettirilebilir. Bu durumda kullanıcı ip etrafında kolayca hareket edebilir. Olası bir düşme durumunda kilitleme dili kapanarak hareketi / düşmeyi durdurur.
Çalışırken hareket kolaylığı sağlayan sistemlerden birisi de güvenlik bloğunun kullanılmasıdır. Güvenlik bloğu (çelik emniyet teli kutusu) uygun bir yere asılır, telin diğer ucu emniyet kemerine takılır. Bu sistem de yavaş hareket etme koşulu ile her türlü hareket serbestliği otomatik olarak vardır. Ani hareketlerde (olası bir düşmede) ise sistem kilitlenir.
Kuleler, direkler ve benzeri dik yerler üzerinde çalışma ve tırmanma, camları temizlemede kullanılan emniyet kemerlerinin kullanılmasında bazı sorunlar vardır. Çünkü iş yapılırken büyük ölçüde emniyet kemerlerinden yararlanılır. Bu durumda, güvenlik ipinin sağlam olabilmesi için bağlantı yerinin seçimine çok büyük bir özen göstermek gerekir. Anılan yerlerde çalışılırken emniyet kemerleriyle birlikte genellikle halat kilitlemeli düşme durdurucu kullanılır. Tutma ipi (bu uygulamada) genellikle uzun olur. Tutma ipi bir D – halkasına bağlanır. Halat kilitlemeli düşme durdurucu aparat ise emniyet kemerlerindeki bir diğer D- halkasına bağlanır.
Kapalı alanlarda kullanılan emniyet kemerlerinin kullanılması sırasında genellikle diğer kişisel koruyuculardan (maskeler, solunum cihazları vb.) birlikte kullanılması gereği ortaya çıkar. Bu durumda biraz hareket güçlüğü sorunu ortaya çıkabilir. Bu kemerlerin kurtarma ipi (hayat ipi) uygun uzunlukta olmalı, emniyet kemerine iyice bağlanmalı, içerideki çalışan işçiyi gözetleyen bir başka adam da dışarıdan (tank dışında) beklemelidir ki ani bir tehlike anında içerideki kişiyi çekip kurtarabilsin (2) .
Emniyet kemerleri, kullanıcı kişinin olası bir düşme durumunda içinden sıyrılıp çıkmasının önlenebilmesi için uygun şekilde tokalanmalı ve yeterli sıkılıkta giyilmelidir (5,6) .
Hayat ipi:
Hayat ipi için manila halatlarının çapı 1,9 cm , naylon halatın çapı ise 1,3 cm, bükülebilir air craft çelik kablonun çapının ise 0,55 cm olması önerilmektedir. Naylon yıpranma ve aşınmaya karşı manila ipinden (bir çeşit kendir ip) daha fazla dirençlidir. Aynı zamanda daha fazla elastiktir. Şokları absorblaması ve ani yük darbelerine karşı daha iyidir ve yaş veya kuru durumda yüksek gerilme direncine sahiptir.
Şok azaltıcı (shock-absorbing) teçhizat kullanmadıkça serbest düşmenin olası olduğu tel halat hayat ipi olarak kullanılmaz. Çeliğin sertliği darbe yükünü çokça büyütür. Ayrıca çelik elektrikli bölgelerde de tehlike oluşturabilir. Her türlü halatta düğüm olmamalıdır. Çünkü düğüm halatların direncini yaklaşık % 50 azaltır (11,4,5) .
Bazı standartlar manila halatı veya diğer doğal lifler ve polipropilen’in de emniyet ipi ve hayat ipi olarak kullanılması kabul edilmektedir. Naylon “Dacron” örgü esnek air craft kablo kullanılabilir denilmektedir (11) .
Hayat ipinin çalışılan yerin üzerine güvenli bir şekilde takılması ve en az 2430 kg’ lık durgun yüke dayanıklı olması ABD standartlarında zorunludur (5,6) .
Kontrol ve Test:
Emniyet kemerlerini kullanan kişiler, bu kemerleri kullanmaya başlamadan önce (geri teslim edilirken de alan kişi) her defasında kontrol etmelidir (11) . İSİG T 529. maddesinde “Emniyet kemerleri ve teçhizatının , kesik veya kusurlu bulunup bulunmadıkları, perçin veya dikişlerinin sağlam olup olmadıkları, periyodik olarak kontrol edilecek ve arızalar giderilmeden ve kusurlar düzeltilmeden kemerler kullanılmayacaktır” hükmü getirilmiştir. Başka ülkelerin standartlarında en az üç ayda bir olmak üzere (bu konuda eğitilmiş kişiler / uzmanlar’ ca) kontrol edilmesi öngörülmektedir (5,6) .
Özellikle deri kemerlerin – kayışlarının – her iki tarafı kesik veya derin çizik olasılığına karşı incelenmelidir. Herhangi bir derin kesik oluşmuşsa o kemer kullanılmamalıdır.
Örme kemerlerin de eğer dış liflerinin önemli kısımlarında kesik veya yıpranma varsa kullanılmaması gerekir. Kemerlerin madeni kısımları da ayrıca incelenmelidir. Eğer varsa yıpranan parçalar değiştirilmelidir. Güvenli olduğundan emin olmak için her bir perçin ayrı ayrı kontrol edilmelidir. Sıkıştırma kuvvetine maruz bırakılarak yapılan perçin türü örme tipi emniyet kemerlerinde kullanılmamalıdır. Halatların dış yüzeyleri (kesik, yıpranma veya kopuk liflere karşı) incelenmeli, manila halatlarının çapında küçülme, renginde değişme veya aşınma olmuşsa değiştirilmelidir.
Çelik tel halatların da kırık tel, pas ve dolaşma durumları kontrol edilmelidir.
Emniyet kemeri ve diğer bağlantı teçhizatının amacı kullanan veya giyen kişinin bir düşme anında onu tutmak ve düşülen yüksekliği sınırlamaktır. Bu nedenle üzerine binebilecek belirli bir kuvvete dayanabilecek sağlamlıkta olmalıdır. Genellikle, emniyet kemerleri ve onunla beraber kullanılan diğer aparatlara (halat kilitlemeli düşme durdurucu, güvenlik bloğu gibi) aynı tip test uygulanır. Emniyet kemerlerinin yapıldığı maddelere gerilme deneyi / testi ve emniyet kemeri ile beraber diğer aparatlara (bir düşen ağırlıkta yaratılan kuvvete maruz bırakılarak) düşme testleri uygulanır. Düşme testinde oluşan kuvvet bir adam düştüğünde oluşabilecek kuvvetten daha büyük olmalıdır. Düşme testlerinden sonra emniyet kemeri ve diğer aparatlarında görülebilir herhangi bir kusurun olmaması gerekir. İSİG T’ nin 529. maddesinin son paragrafında “Emniyet kemerlerinin bütün teçhizatı, kemerin dayanması gereken 1150 kg yüke dayanacaktır” denildiği daha önce belirtilmişti. ABD standartlarında ise “Her türlü emniyet kemeri ve emniyet ipleri – halatları – , bunların madeni kısımları – örneğin: tokaları – – perçinler dışında – kırılmadan, çatlamadan veya kalıcı bir bozulmaya uğramadan 1800 kg’ lık gerilme yüküne dayanacak özellikte olması istenmektedir (5,6,11) .
Hayat iplerinin kırılma dirençleri genellikle halatlar düz (bir doğru) olarak çekilerek ölçülür. 1,3 cm çapında manila halatı yaklaşık 1200 kg ‘da kırılırken – koparken, 1,3 cm çapında naylon halat 2900 (+ , – % 5 ) kg’ a kadar dayanır. Manila halatı için güvenlik faktörü 5, naylon için de 9 kabul edildiğinde yük dirençleri (sırası ile) 240 kg ve 320 kg’ dır. 1,9 cm çaplı manila halatı yaklaşık 2450 kg’ da kopar. Şok azaltıcı kullanmak koşulu ile 1,9 cm çaplı manila halatı ile 1,3 cm çaplı naylon halatlar hayat ipi olarak kullanılabilir (4,5,11) .
Bakım ve depolama:
Emniyet kemerleri kullanıldıktan sonra, tekrar depoya koymak için alındığında, eğer gerekirse, üretici firmanın belirttiği kurallara uygun olarak temizlenmelidir. Gerek duyulabilecek herhangi bir onarım sadece bu işi yapabilecek yeterlilikte olabilecek kişiler tarafından yapılmalıdır. Her bir emniyet kemerinin seri numarası olmalı, herhangi bir onarım, kontrol sonuçları gibi ayrıntılı bilgiler kaydedilerek saklanmalıdır. Pamuk, keten veya diğer insan yapısı liflerden yapılan kemerler ılık, sabunlu su ile yıkanabilir, temiz su ile kurulanır ve hafif bir sıcaklıkta (ısıda) kurutulur. Pamuk veya keten dokuma kemerler 1000 C’nin üstünde bile hasar görmez (6) . Eğer emniyet kemerleri olağan dışı koşullarda kullanılmış ise o zaman üretici firmanın önerileri göz önünde bulundurulmalıdır (4,5,11) . Kemer üzerinde toz ve kir birikmiş ise bunların kemerlerin iplerine hasar vermesinin önlenmesi için dikkatlice fırçalanması gerekir.
Çelik halat temiz, kuru ve passız bulundurulmalıdır. Bunlar ( özellikle asitli ortamlarda kullanılmadan veya tuzlu suya maruz kalmadan önce) sık sık yağlan malıdır. Anılan ortamlarda kullanılması durumunda, tel halat dikkatlice temizlenmeli ve tekrar yağ ile kaplanmalıdır (4,6) .
Deri emniyet kemerlerinin üzerindeki kirin yapışmaması için, deride çizikler oluşmasından da dikkatlice kaçınarak, fırçalanmalıdır. Kemer ılık su ve saraç (kayış) sabunu veya kastilya sabunundan (zeytinyağı ve sodadan yapılmış bir çeşit sabun) birisiyle yıkanmalıdır. Temiz, ılık suda durulandıktan sonra oda sıcaklığında kurutulmalıdır. Tamamen kurumadan önce bu kemer, sığır parçasından alınmış köseleyi yumuşatmak için kullanılan yağ, soda yağı veya benzeri bir yağ bileşiği ile yağlanmalıdır. Fakat bir mineral yağ asla kullanılmamalıdır. Bir deri kemer bir yıldan fazla kullanılmadığında ve de yağlanmadığında; düzenli olarak kullanılmış ve bu arada iyi bir şekilde yağlanmış olandan çok daha zayıf olur. Hatta bu kullanılmamış kemer daha yeni ve daha sağlam gözükerek kişilerin aldanmasına neden olur.
Emniyet kemeri temiz (9) , serin, kuru ve iyi havalandırılan yerlerde depolanmalıdır (2,9,11) . Depolanma esnasında da gün ışığına da doğrudan maruz kalmamalıdır (2,9) . İyi bir şekilde bulundurulması için gereksiz kirlenme ve tahrip edebilecek maddelerin etkisinden sakınılmalı, hatta bunlar için ayrı bir depolama odasının olması uygun olur (2) . Deri kemerler (radyatörlerden gelen sıcaklık gibi) aşırı ısıya – sıcaklığa maruz bırakılmamalıdır. Çünkü sıcaklık 650 C’ ye kadar düşük olsa bile deri kemerde kalıcı bir hasar oluşturabilir. Kısaca insana acı verebilen her sıcaklık (ısı) deriye de hasar verebilir